Uyuşturucu ile mücadelede dünyada öncü rol üstlenen ülkemizin mühendisleri tarafından tamamen yerli ve milli olarak geliştirilen Analiz Sistemleri Narkotik Ağı ASENA Yazılımı uyuşturucu yakalama oranını değiştirdi. Büyük başarılara adım atan ASENA yazılımı dünyanın dengesini değiştirerek narkotik suçlarla mücadelede yeni bir çağın kapısını açtı. Gösterdiği başarı sayesinde BM üyeleri tarafından da değer gören bir noktaya ulaştı.
Haber: Oğuzhan ŞAHİNÖZ
Türkiye’nin uyuşturucu ile mücadelede dünyada etkin şekilde varlığını göstermesi Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Kontrol Kurulunda büyük bir rol oynuyor. Türkiye coğrafi konumuna rağmen narkotik suçlarla mücadelede yüzde 40’lık yakalama ve önleme oranı başarısına sahip. Narkotik suçlarla mücadele doğrultusunda Türkiye örnek ülke olarak BM üyeleri tarafından ayakta alkışlanıyor. Bu mücadelede başarısını kararlıkla sürdürüyor.
Yapay zekanın hızla geliştiği dünyada, bu gelişim kendini suçla mücadelede de gösteriyor. Türkiye bu konuda geliştirdiği Analiz Sistemleri Narkotik Ağı, bir diğer adıyla “ASENA” yazılımı sayesinde dünyada öncü bir ülke konumuna geldi. Tamamen Türk Mühendisler tarafından yerli ve milli olarak Mart 2021 yılında geliştirilen ve halen gelişmesi devam eden ASENA yazılımı narkotik suçlarla mücadelede yeni bir çağın kapısını açtı. Türkiye coğrafi konumu gereği Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan transit ülke konumunda. Narkotik suçlarla mücadelede etkin adımlar atarak zehir tacirlerinin Türkiye üzerinden ulaşımını engellendi. Binlerce verinin girildiği ASENA yazılımının tespitleri doğrultusunda tonlarca uyuşturucu, silah ve suç unsuru ele geçirildi. ASENA yazılımı sayesinde Emniyet Genel Müdürlüğünün yürüttüğü operasyonlar büyük başarılara imza attı. ASENA yazılımı Türkiye’nin güvenli bölge olma adımını hızla ileriye taşıyarak kartellerin korkulu rüyası olmayı sürdürüyor.
BÖLGESEL MERKEZ OLMA YOLUNDA
Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı, aynı zamanda BM Uyuşturucu Kontrol Kurulu Üyesi ve Başkanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, ASENA yazılımı hakkında şu ifadeleri kullandı; “ASENA, çağımızın ihtiyaçlarına cevap veren, teknolojiyle entegre edilmiş bir veri analiz sistemidir. Emniyet birimlerinin suçla mücadelede hızlı ve etkili kararlar almasına yardımcı olan bu sistem, örnek olay eşleştirme ve suç profilleme gibi özellikleriyle öne çıkıyor. ASENA gibi yerli ve milli yazılımların geliştirilmesi, yalnızca ülkemizin değil, bölge ülkelerinin de kapasitesini artıracak niteliktedir. Uluslararası alanda da örnek gösterilebilecek bir uygulamadır. Atasoy konuşmasında ASENA yazılımının narkotik suçlarla mücadelede uluslararası alanda bölgesel bir etken olduğuna vurgulayarak sadece milli bir başarı değil uluslararası alanda skoru değiştiren büyük bir çalışmanın olduğuna dikkat çekti.”
Adli bilimler alanında yaptığı çalışmalarla ülkemize büyük katkıları ve hizmetleri bulunan Atasoy, Türkiye’nin adli bilimler konusunda dünyada öncü bir ülke olma yolunda hızla ilerlediğini söyledi. Atasoy, “Türkiye adli bilimler alanında bölgesel bir merkez olma yolunda ciddi adımlar atmıştır. Adli Tıp Kurumu’nun teknik altyapısı ve uzman kadrosu, uluslararası standartları yakalamıştır. Üniversitelerimizde açılan adli bilimler programları, nitelikli insan gücü yetiştirilmesine büyük katkı sunmaktadır. Üsküdar Üniversitesi olarak bu alanda öncü rol üstlenmekteyiz. Ayrıca, Türk uzmanların uluslararası davalarda bilirkişi olarak görevlendirilmesi, ülkemizin bilgi ve deneyiminin dünya çapında kabul gördüğünün göstergesidir.” ifadeleri ile Türkiye’nin dünya çapındaki başarısına dikkat çekti.
ADLİ BİLİMLERDE YAPAY ZEKA
Teknolojinin küresel olarak geliştiği dünyada Türkiye’nin ciddi adımlar attığını görüyoruz. Adli bilimler alanında başarısıyla Türkiye merkez ülke olma konumunda ilerlerken yapay zekâ destekli projelere önem verilmesi gerektiğini söyleyen Sevil Atasoy, yapay zekanın adli bilimler alanındaki yerine ve Türkiye’de gerçekleştirilen projelerden bahsetti.
Atasoy, “Yapay zekâ adli bilimlerde devrim niteliğinde bir dönüşüm başlatmıştır. Olay yeri incelemesinden adli muhasebeye, DNA analizinden ses ve görüntü çözümlemelerine kadar birçok alanda karar destek sistemi olarak kullanılmaktadır. Büyük veri analizinde insanın gözünden kaçabilecek örüntüleri tespit edebilme yeteneği, özellikle adli olayların çözümünde önemli avantajlar sağlamaktadır. Ancak yapay zekânın sorumlu ve etik kullanımını sağlamak da bir o kadar önemlidir” açıklamasını yaptı. Prof. Dr. Atasoy kendi geliştirdiği yapay zeka destekli projesinden bahsederek sözlerine şöyle devam etti, “Yakın zamanda geliştirdiğimiz proje, özellikle şüpheli ölüm olaylarında – intihar, kaza ya da cinayet ayrımının yapılmasında – kullanılabilecek bir karar destek sistemidir. Adli otopsi raporları, olay yeri verileri, toksikolojik bulgular ve mağdur profillerini analiz eden bu sistem, uzmanlara alternatif senaryolar sunarak karar sürecini desteklemektedir. Henüz pilot aşamasındadır ancak uluslararası iş birliğiyle geliştirilmeye devam edilmektedir.” Türkiye’yi önümüzdeki dönemde adli bilimler alanında yeni bir dönemin beklediğini açıkladı.
“BM AYAKTA ALKIŞLIYOR”
BM Uyuşturucu Kontrol Kurulunun önemli bir üyesi olan Türkiye, bölgesel alanda büyük başarılara elde ederek örnek ülke olarak gösteriliyor. Dünyada narkotik suçlar ile mücadelenin yanı sıra silah kaçakçılığı ve insan kaçakçılığı gibi konularda da adını başarıyla bahsettiriyor. Uyuşturucu ile mücadelede yüzde 40’lık yakalama ve önleme başarısıyla dünyanın taktirini kazanıyor. BM üyelerinin Türkiye’nin önemli ve stratejik bir konumda olduğunu vurgulayarak bu mücadeledeki başarısını değim yerindeyse ayakta alkışlıyor. BM’nin Başkanlığını yürüten Adli Bilimler Profesörü Sevil Atasoy Türkiye’nin BM’deki önemine dikkat çekiyor. Atasoy, “Türkiye, üç temel BM uyuşturucu sözleşmesine olan bağlılığı ve sahadaki kararlı uygulamalarıyla örnek ülkelerden biridir. Hem arzla mücadelede hem de talebi azaltmaya yönelik sosyal projelerde aktif rol oynamaktadır. Kurul olarak ülkemizin özellikle öncü tedavi ve rehabilitasyon merkezleri, gümrük iş birlikleri ve bölgesel eğitim faaliyetlerini yakından izlemekteyiz. Türkiye’nin coğrafi konumuna rağmen yüksek düzeyde kontrol ve önleme mekanizmaları geliştirmiş olması takdire şayandır.” dedi.
EN İYİ NARKOTİK POLİS ANNE
İç İşleri Bakanlığının ve Emniyet Genel Müdürlüğünün yürüttüğü sosyal sorumluluk projeleri dikkat çekiyor. Türkiye’nin aile yapısına önem veren politikasıyla uyuşturucu ile mücadelede sosyal sorumluluk projeleri yürütüyor. En iyi Narkotik Polis Anne projesi kapsamında anne ve anne adaylarına madde kullanımı ve bağımlılığı hakkında eğitimler veriliyor. Eğitimde aile içi iletişime dikkat çekerek çocukları madde kullanımından korumak için etkili yöntemlerden bahsediliyor ve gerekli eğitimlerin verilmesi sağlanıyor.
Prof. Dr. Sevil Atasoy da büyük desteğini gösterdiği bu sosyal sorumluluk projesi hakkındaki, “Aile özellikle gençlerin uyuşturucu kullanımından korunmasında en güçlü savunma hattıdır. Anneler üzerinden yürütülen ‘En İyi Narkotik Polisi: Anne’ kampanyası, aile içi iletişimi ve farkındalığı artırması bakımından son derece yerindedir. Erken uyarı sisteminin temel bir bileşeni olarak annelerin eğitilmesi hem önleme hem de tedavi süreçlerinin etkinliğini artırmaktadır. Toplumsal bütünlük ve dayanışma temelinde yürütülen bu tür projeler, yalnızca kolluk kuvvetleri değil, toplumun tüm kesimlerini sürece dahil etmektedir.” diyerek sözlerine son verdi. E-polis ASENA yazılımı ve yapılan diğer çalışmalar kapsamında Türkiye, uyuşturucu ile mücadelede önemli bir noktaya geleceğinin sinyallerini veriyor.